Atölye

Yaptığımız her ayakkabı zihindeki soyut halinden derisi özenle seçilip çiviler yiyip çekiçle dövülüp elle tutulur hale gelene kadar bizde kendi hikayesine başlar. Biz de iz bırakıp hikayesine sizinle devam eder. Bu yazı sizin için değil onlar için. Çünkü ayakkabılar kendileri hakkında konuşulmasından hoşlanırlar…

Sınırlı sayıda el yapımı ayakkabı üretimi yapan atölyemizde bir ayakkabının tasarım ve üretim yolculuğu;

Ayakkabı tasarlamak yalnızca model düşünerek, kalıbını, ökçesini seçerek başlamıyor. En azından benim için öyle değil. Farklı bir malzeme gördüğümde heyecanlanır ve ilhamlanırım. Bu heyecanı yeni bir kumaş da yaratabilir, deri de. Ya da bir mobilya malzemesi… Kullanmaya karar verdiğim malzemeye yoğunlaşırken onun kalitesini ve kullanım şekillilerini değerlendiririm, denemeler yaparım. Her ayakkabının hem  rahat ve hem şık olmasını hedeflerim. Ayakkabı tasarımlarım ile mesleğim arasında bir bağ kurmak için abanozdan yapılan keman akord burgusunu her sezonda aksesuar olarak kullanıyorum.

Yeni bir model,  zihnimde son halini aldığında, seçtiğim kalıbın üzerine modeli dikiş ve diğer çeşitli detaylarıyla çizerim. Daha sonra modelistim ıstampasını çıkarır. Hangi parça için hangi deriyi veya kumaşı kullanacağıma, ne tip ve renkte taban kullanacağıma karar veririm ve buna renk seçenekleri eklerim. Hangi renk ve tipte bağcık/fermuar kullanacağıma, dikişlerdeki iplik kalınlıkları ve renklerine karar veririm. Model eğer topuklu olacaksa ökçesini seçerim. Ya da ağaçtan üretilmek üzere özel ökçe tasarlar ve ökçe ustamıza yaptırırım.

Bundan sonrası artık zanaatkarlarımızın;

Kesicimiz, modelin ıstampalarını kullanarak  seçilen malzemenin kesimini yapar. Kesilen parça kumaş ise kumaşın yönü ve deseni baz alınır. Kesilecek parça deri ise kesilecek yeri özenle seçilir çünkü deri kanatlarının her yeri ayakkabının her parçası için uygun değildir.

Kesilen parçaları, sayacımız dikiş ve birleşim detaylarına göre bir araya getirerek diker. Ortaya çıkan parçaya saya denir.

Dikilen saya monta ustası seçilen kalıbına çivi çakma yöntemi ile çeker. Bu aşamada fabrikalardaki monta makinalarını kullanmıyoruz. Ustalarımız eski usül yani kalıbı dizlerinin arasına sıkıştırarak monta yapar, çivi çakar. Bu nedenle dizlerinin içlerinde büyük nasırlar vardır.

Sayanın şeklini alması için kalıpta iki gün bekletilir.

Daha sonra hazırlanan taban kalıbın altına ısıtma yöntemi ile elle yapıştırılır ve içinden kalıp çıkartılır.

Üretimin son aşamasında ayakkabının içine  taban astarı yerleştirilir, aksesuarları takılır ve temizliği yapılıp kutulanır.